Salı, Temmuz 03, 2007

Nikah Davetiyemiz -

Cuma, Mayıs 11, 2007

Nikah Tarihimiz


Herkese selamlar,
Bugun buraya nikah tarihimizi ve hayatimizdaki son gelismeleri kisaca yazmak icin girdim. Oncelikle Nikahimiz Kadikoy Evlendirme Dairesinde 21.07.2007 Saat: 15.15 de olacaktir ve herkesi beklemekteyiz.
Biz bu aralar ne yapiyoruza gelince, cumartesi gelinligim icin 2. provam olacak, pazar gunu anneler gunu ziyaretlerinden sonra ev bakmaya gidecegiz. Onun disinda ceyizdir meyizdir isleri var tabi, bir yandan da balayi arastirmalari, ev arastirmalari, mobilyadir, beyaz esyadir falan filan.... Cok zevkli ama bir o kadar da gergin bir donem, Huseyin rahat ama ben biraz fazla abartiyorum galiba. Ben biraz sinirli biri oldum bu aralar, nedenini tam anlayamiyorum ama nedense yetistiremeyecegiz, olmayacak... gibi dusunup kendimi geriyorum. Tabiki bunu dunyalar tatlisi sevgilime de istemeden de olsa yansitiyorum. O da benim tam aksime daha da sekerlesti, umarim benim huzursuz hallerim biran evvel gecer.
Bu arada biz 14 Subatta supriz bir sekilde nisanlandik. Buraya en son nisan yapmayi dusundugumuz zaman yazmisim ama daha sonra fikrimizi degistirdik ve nisan yapmamaya karar vermistik ki Huseyin sevgililer gununde supriz yaparak yuzugumu verdi ve benim icin cidden cok buyuk bir supriz oldu. Cocuklarimiza anlatacak degisik bir nisanlanmamiz oldu yani.
Benden simdilik bu kadar burayi okuyan herkese sevgiler saygilar...
Askim, bitanem, sevgilim sen dunyanin en tatli, en kusursuz sevgilisisisn, seni cidden cok ama cok seviyorum :)

Salı, Aralık 26, 2006

Bu Son Yazı

Sevgili arkadaşlar;
Bundan sonra buraya yazmamaya ve yazdığım diğer yazıları da draft halinde tutmaya karar verdim. Anlayışla karşılanmasını bekliyorum. Buraya yazmamamın sebebi, ben buraya yazdıkça sanki bizim evlenmemiz daha da zorlaşıyormuş gibi geliyor. Eminim sizlerden hiçbiriniz kötü düşünmüyorsunuzdur ve negatif enerji vermiyorsunuzdur ama ben nazara çok inanırım. Buraya sadece ne zaman evleneceğimizi yazacağım.
Hedef nişan: 21.04.2007
Hedef Nikah: 07.07.2007 (Yer: Kadıköy Evlendirme Dairesi)

Bu tarih ve yerler kesinleştiğinde tekrar haber vereceğim çünkü sizlerin de bizimle olmanızı gerçekten isterim.
Herkes sevgiyle klasın, çünkü biz Hüseyin'le öyle kalacağız.
Aşkım seni dünyalar kadar çok seven sevgilin Selin :)

Perşembe, Kasım 23, 2006

Yine çok çok uzun bir aradan sonra...

Bu sefer arayı epeyi bir açtım, çok üzgünüm. Hemen hayatımdaki değişiklikleri anlatayım kısaca; bir işe girdim, satış ve pazarlama. Bu kadar zaman satışla ilgili bir iş istemiyorum diyerek bütün heryere yok istemiyorum diyen ben, bu işe nasıl oldu bilmiyorum ama olur dedim. İyimi yaptım kötümü tartışılır tabi. O konuyu daha sonra uzunca yazacağım.
Bu yazmadığım süre boyunca değişik birşey olarak bir yarışmaya katıldım, çok geyik birşeydi ama evlenmemize faydalı olabilecek bir ödül kazandım. Yarışma Vatan Şaşmaz'ın aman dikkat isimli geyik yarışmasıydı ve ben tabiki çok heyecanlandım ve heyecandan epeyi bir saçmaladım. Hüseyin yanımda yoktu ama ben bütün yarışma boyunca yine herzamanki gibi Hüseyin'den bahsettim durdum. Vatan Şaşmaz parayla ne yapacaksın kazanırsan dedi, bende çarçabuk evleneceğim dedim, o kelime neren ağzımdan çıktıysa... Neyse çarçabuk kelimesi çok hoşuna gitti ve kırk defa bana "Hüseyin çarçabuk evlenelim" tarzı şeyler söyletip durdu. Yani kısacası rezil oldum ama seyredenlerin çok hoşuna gitti. Birde tabi Hüseyin'in akrabaları tarafından benim onu ne kadar çok sevdiğim konuşuldu. Gerçi bunu saklıyor değilim zaten ama herkesin bilmesine gerek yoktu :( Kısacası böyle bir anımız olmuş oldu.
Onun dışında tüm haftasonları berberiz herzamanki gibi, Hüseyin yine çok çalışıyor her zamanki gibi, ben yine onu çok ama çok seviyorum her zamanki gibi... falan filan
Evlenmemize gelince daha zamanı var yine herhalde, tabi önce nişanlanmamız gerekir ki ona da daha var. Bizden haberler özetle böyle.
Aşkım, canım sevgilim seni çoookkk seviyorum :)

Pazartesi, Ağustos 07, 2006

Çoook uzun bir aradan sonra...

Öncelikle uzun zamadır hiç birşey yazamadığım için çok üzgünüm. Buraya yazacak kadar zamanı pek bulamıyorum, sürekli Ceren'le ilgilenmekten başka birşey yapmıyorum. Hala iş bulamadım, Angelheart bana ilanda göndermiş (çok teşekkür ederim) ama o ilana başvurmadım çünkü satışla ilgilenmiyorum. Aylardır satış istemediğim için işsizlik sürem günden güne artıyor. Ben illaki elektronik mühendisliği yapacağım diye tutturuyorum onlarda o tarz işlere erkek alıyorlar ve beni de satış içöin uygun görüyorlar. Bakalım benim bu inadım nereye kadar gidecek...
Herneyse hemen sevgilime döneyim, aşkım bu aralar acayip çok çalışıyor. 10-15 gündür geceleri evinde yemek yiyemiyor. Umarım biz evlenincede böyle olmayacak. Şimdi çok çalışıyormuş ki evlendiğimizde böyle olmasın diyeymiş. Çok çalışmasının dışında işler yüzünden bu aralar pek keyfide yerinde değil :( Aşkımı keyifsiz görmek beni çok üzüyor ve elimden hiçbirşey gelmiyor maalesef.
Dün Taksim'deydik, yine herzamanki gibi çok güzel bir gündü. Beni sevgilim cidden dünyanın en şeker, en tatlı, en mükemmel sevgilisi. Aşkım seni çok ama çok çok çok seviyorum...

Perşembe, Haziran 29, 2006

Uzun süre üstüne...


Öncelikle uzun zamadır yazamadığım için çok üzgünüm ama biraz yoğundum bu aralar. Bugün kısada olsa birşeyler yazmam gerekiyor artık diye düşündüm. Hüseyin'le herzamanki gibi sürekli görüşüyoruz. Hatta geçen hafta neredeyse görüşmediğimiz bir gün bile olmadı. Bu hafta da Salı günü benim iş görüşmem için bir yere gitmiştik ama iş yeri sahibi beni daha önce işe almasına rağmen, Hüseyin'i gördükten sonra bir arkadaşının kızını alacağını söyleyerek beni işe almaktan vazgeçtiğini söyledi. Kısacası Türkiye'de iş bulmak çok zor ve torpilsiz hiç birşey olmuyor. Burayı okuyanlardan ricam, elektronik mühendisi arayan yerleri bilen varsa bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Gittiğim iş görüşmesindeki adamın ya benden farklı bir beklentisi vardı ve Hüseyin'i görünce (ki iyi ki beraber gitmişiz) durum 180 derece değişti ya da başka bir problem oldu. Her iki durumda da adam iğrenç bir insanmış.
Herneyse bu konuda pek de konuşmak istemiyorum çünkü cidden sinirlerim çok bozuluyor ve cidden çok üzülüyorum. Evlenebilmemiz için acilen işe girmem gerekirken ben böyle salak insanlarla zaman kaybediyorum :(
Aşkım'la aramız herzamanki gibi süper, yatın 4'te dişçi randevumuz var. Hüseyin'in dişine dolgu yapılacak. Dişçi sonrasında da büyük ihtimalle birşeyler yaparız. Zaten yine haftasonu geldi ve biz yine full beraber olacağız büyük bir ihtimallle.
Aşkım sevgilim bitanem seni çok ama çok seviyorum. Ben söylemekten bıkmadım umarım sen duymaktan bıkmamışsındır veya ileride bir gün bıkmazsın...
Not: Resimdeki Hüseyin'in ablası Didem ve ortamızdaki amcasının oğlu Arif.

Çarşamba, Haziran 14, 2006

Canımdan Çok Sevdiğim Sevgilim Benimmm


Bugün uzun yazamayacağım çünkü ablamlardayım (herzamanki gibi) ve ablamın misafiri var (yine herzamanki gibi), dolayısıyla benim burada nette olmam bile çok ayıp ama ne yapayım, bloguma birşeyler yazmak istiyorum. Bugünkü yazımın başlığı biraz uzuzn oldu ama içimden böyle geldi. Yine çok güzel bir haftasonu geçirdik...
Hemen kısaca anlatayım, Cumartesi Hüseyin'in arkadaşı Kaan (namıdeğer Şaban) ve eşi Sibeller'in evindeydik. King ve okey oynadık, tabiki biz yendik. Sonra da gece geç olduğu için onlarda kaldık. Pazar günü de öğlen evlerimize döndük. Pazartesi ben öğlen 1 gibi Reyhan Teyzelere gittim ve akşama kadar onlardaydım, akşam Hüseyin beni eve 10 da bıraktı.
Neyse kısacası yine süper bir haftasonu geçirdik. Bilmiyorum yazmama gerek var mı ama ben yine yazmak istiyorum, aşkımı çok ama çok çok çok seviyorum, herşeyden canımdan çoooookkkkk...
Not: Resimdeki Hüseyin'in küçük teyzesi Nevin Teyze, ben onu cidden çok sevdim :)

Salı, Haziran 06, 2006

Bugün de Yazayım Dedim


Bugün yazmamın sebebi eski linklerimin nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde silinmiş olmaları yüzünden yeni linkler eklediğimi haber vermek istemem. Tüm resimlerin olduğu shutterfly linki ve Hüseyin'imin işi bir de blog yapmamı sağlayan Filiz'ciğimin yani Hocamın Blogunun linkini koydum.
Dün resim koymamıştım ama bugün koymayı planlıyorum. Resimsiz niyeyse bir çirkin gözüktü gözüme yazdıklarım.
Birazcık haftasonu yaptıklarımızı anlatayım bari, annemle beraber Hüseyin'in büyükbabasını ziyarete Hüseyinler'in evine gittik. Büyükbaba çok iyi görünüyordu, inşallah çarçabuk iyileşir ve hiç bir şeyi kalmaz, eskisinden çok daha sağlıklı olur. Biz annemle 1,5ta onlardaydık, 1-1,5 saat oturduktan sonra annem eve geri döndü bizde Hüseyin'le iki adım ilerideki ablası Didemler'in evine gittik. Orada bir yarım saat oturduktan sonra o sıcak havada en iyisinin klimalı yerler olduğunu düşünerek Natilusa gittik. Önce yemek yedik sonra da X-Men'e gittik. Yani kısacası sevgilimle yine güzel bir gün geçirdik. Film çok da güzel olmasa da sevgilimle geçirdiğimiz her saat bana acayip eğlenceli geliyor, o yüzden yine süper bir gündü diyebilirim.
Herneyse bugün buraya iki resim koyacağım, resimlerden üstteki (soldan sağa doğru) benim eniştem Günkut, ablam Pelin ve benim sağımda olan Tülin ablamla olan resmi birde Hüseyin'in ablası Didem ve eniştesi Nejdet'le çektirdiğimiz resmi koyacağım.
Aşkım sevgilim ben seni şimdiden çok özledim ve her zamanki gibi seni yine çok çok çok ama çok seviyorum...

Pazartesi, Haziran 05, 2006

Yeni Resimler

Öncelikle Angelheart'a çok çok geçmiş olsun diyerek başlamak istiyorum. Umarım en kısa zamanda yeni bir ev bulabilirsin. Hırsız olayını çok iyi bilirim, bizim eve de girmişlerdi ve evde heryere dokunurken tiksinir olmuştuk, çok iğrenç birşeydi. Tekrar çok çok geçmiş olsun.
Geçen sefer buraya koyduğum resimlerde yanlış birşeyler anlaşılmış olabilir diye, hemen bir açıklama yapmalıyım. Resimde soldan sağa doğru benim annem, babam, Hüseyin'im, ben, Hüseyin'in bbası ve en sağda da annesi var. Bence ikimizin de annesi çok şeker, Hüseyin'in annesini cidden seviyorum ve eğer resimde öyle anlaşıldıysa düzeltmek istedim.
Yeni resim şimdi buraya koymuyorum çünkü buraya shutterfly adresimi yazacağım, daha kolay olacak tüm resimleri görmek.
Adresim; www.selintanyas.shutterfly.com
Şimdilik bu kadar, Aşkım seni çok ama çok seviyorum. Bugün acayip bir şeker geliyor telefonda sesin, söylemek istedim.

Cuma, Mayıs 26, 2006

Sevgilim İyileşiyor



Bugün işim olduğu için buraya az yazabileceğim ama resim koyacağım 1-2 tane. Hüseyin'imin hastalığı daha iyi durumda, artık işe gidebiliyor hatta bugün epeyi bir yoğun. Şuanda canım sevgilimin büyükbabası ameliyat oluyor, inşallah çok iyi geçiyordur. Akşamüstü Hüseyin'in işleri bitince onu görmeye hastaneye gideceğiz. Büyükbabanın ameliyatı dolayısıyla bizim nişanımız biraz ileri tarihe atılacak. O yüzden 3'ünde olmayacak şimdiden haber vermek istedim.
Bugün buraya yine sözümüzden bir resim koyacağım, hem anne ve babalarla hemde Hüseyin'ime kahvesini verirken.
Aşkım sevgilim bitanem seni çok ama çok seviyorum. Sen benim herşeyimsin...

Salı, Mayıs 23, 2006

SÖZLENDİK :)))


Sonunda sözlendik...
Hemen kısaca o akşamı anlatayım, ben tabiki yine çok heyecanlandım ama bu heyecan o kadar güzeldi ki anlatamam. Biz toplamda 10 kişiydik, Hüseyinler de 13 kişi geldiler (Ceren ve Ali Yasin'i saymazsak). Ben, ablamlar ve kardeşim sayılan Tulu ile epeyi bir koşturduk. Kahveydi, yemeklerdi, çay servisiydi derken yorulduk. Benim yorulmam önemli değil ama diğerleri de yoruldular ama onlar olmasa çok kötü olurdu. Onlara burdan çok ama çok teşekkür ederim. Hüseyinler 8,5-9'a doğru geldiler. O saate kadar ne heyecanlar yaşadım tahmin bile edilemez. Hatta bir ara babam benim heyecanımı görünce beni kızdırmak için vazgeçtiler diye beni kızdırdı. Herneyse akşam çok güzel geçti, isteme anında Hüseyin'in babası epeyi bir heyacanlanmış (Hüseyin öyle dedi, ben farkında bile değildim), ama asıl heyecanı Hüseyin'in babası bana yüzüğü takarken yaşadım. Hamit amca (yani Hüseyin'in babası) yüzüğü takarken "biz gelin değil kız alıyoruz, eskiden de seviyordum seni ama şimdi daha çok sevdim" deyince ağlamamak için zor tuttum kendimi. Cidden çok güzel bir konuşmaydı.
Herneyse gece 11,30 sularında da bitti. Herşey çok ama çok güzledi...
Ertesi gün sevgilime nazar değdi ve askerden geldiğindeki gibi hastanedeydi ve serum verdiler ona. Yine potasyumu eksilmiş, yine midesini ve bağırsaklarını üşütmüştü. Doktor gıda zehirlenmesi diye düşündü. Kaç gündür evde ve halsiz bir şekilde yatıyor.
Aşkım biran önce iyileş, ben seni hasta görmeye hiç dayanamıyorum. Seni çok ama çok seviyorum.
Not: Geçen sefer yazdıklarım galiba yanlış anlaşılmış, insanlar bizim hakkımızda dedikodu yapıyorlar ama bizim Hüseyin'le hiç bir problemimiz yok. Aksine insanlar konuştukça biz birbirimize daha da çok bağlanıyoruz ve Angelheart'ın yazdıklarına tamamen katılıyorum.
Şimdilik bu kadar...
Resim koyuyorum sonunda :)

Perşembe, Mayıs 18, 2006

Söze 2 Gün Kala

Öncelikle uzun zamandır yazamadığım için çok üzgünüm, yine işler güçler derken burayı epeyi bir ihmal ettim (ama sevgilimi ihmal etmedim). Pazartesi amcam ve yengem geldiler ve günlerdir biz ablama gitmiyoruz onlar bize geliyor. Dolayısıyla bu aralar yoğunum. İş konusuna gelince henüz bir gelişme yok malesef. Hala arıyorum, bu hafta 2 tane ilan bulabildim sadece. 2 tane çünkü ben her ilana başvurmuyorum. Elektronik mühendisi epeyi bir aranıyor fakat onlardan 3 tanesi erkek arıyor, 5-6 tanesi satışcı arıyor. Kısacası benim beğeneceğim ilan sayısı çok aza iniyor. Ben ciddi ciddi elektronik mühendisliği yapmak istiyorum ama bu gidişle zor gibi görünüyor. İllahaki mühendislik yapmak istememin sebebi okulu bitirebilmek için çok uğraştım ve boşuboşuna mühendislik eğitimi almadım ve bunu kendime ispat etmek istiyorum. Herneyse bu konuda ki düşüncem bu şekilde...
Hüseyin'ime gelecek olursam, bu aralar onun da canını sıkmaktan başka birşey yapmıyorum. İnsanlar benim canımı sıktıkça bende en yakınımdakine saldırıyorum galiba, daha doğrusu ben ağladıkça onunda canı sıkılıyor. Yani herşey göründüğü gibi süt liman değil. Evlenmek üzere olan herkese bu tarz karışmalar olurmuş ama bize yapılan benim çok sinirlerimi bozuyor. Bende sürekli ağlıyorum ve Hüseyin'imi üzüyorum istemeden de olsa. Hemen kısaca ne olduğunu yazayım, her kafadan bir ses çıkıyor ve benim ailemden kişiler benim için endişelendiklerini öne sürerek Hüseyin'imi eleştiriyorlar. Bende tabiki buna çok üzülüyorum. Benim sevgilimi, benim sevdiğim, benim eşim olacak dediğim kişiyi kimse eleştiremez hemde bu eleştiri ben o ortamda yokken, dedikodu boyutunda ise bu hiç olamaz... Yazdıkça sinirleniyorum o yüzden bu konuyu burada kapatmak istiyorum. Eğer sinirden yanlış yazdıysam cümle düşüklüğü olduysa affola.
Biraz da güzel konulardan bahsedeyim; 2 gün sonra yani bu Cumartesi beni istemeye geliyorlar ve ben tabiki çok heyecanlıyım. Yine kızarıp bozaracağım kesin. Dün annemle hazırlıklara başladık, su böreği, baklava, dolma, kurabiye, salata, poğaça,... gibi şeyler yapacağız, ancak yetiştiririz. Demin anlattığım problemler olmasa bu heyecanlar çok zevkli ama uzaktan da olsa akrabaların karışması cidden insanın canını çok sıkıyor. Kısacası bu haftasonu sözlenmiş olacağız ve insanlar ne konuşurlarsa konuşsunlar biz evleneceğiz. Aslında insanları takan biri değilimdir ama insan yinede üzülüyor işte. Cumartesinin resimlerini buraya en kısa zamanda koymaya çalışacağım.
Aşkım bu aralar istemeden de olsa seni de üzüyorum, çok özür dilerim. Seni herşeyden çok seviyorum. Sen benim biricik müstakbel eşimsin...

Çarşamba, Mayıs 10, 2006

Aşkımı Özledim :)

Bizim sayemizde buraya yorum yazan sıkı takipçime İlker diye biri aşık olmuş, daha doğrusu aşk değilde yazılarını okuyunca heyecenlanıyormuş. Bu duruma sıkı takipçim ne der bilmiyorum ama bence çok ilginç birşey bu. Bu konuda yorum yapmak ban düşmez, o yüzden hadi hayırlısı diyorum sadece.
Aşkımı özledim diye başladım yazıma çünkü aşkımı en son cumartesi gecesi gördüm ve bu akşam onu görmeyeli 4 gün olacak. Kısacası aşkımı çok özledim ama onun bu aralar işleri o kadar yoğun ki evine bile zor gidiyor. Bu kadar yoruluyor diye çok üzülüyorum, umarım iyi sonuçlar elde edilir. İşi çok ama çok iyi olur. Bende günlerdir ablam ve onun depresyonuyla ilgileniyorum, dün onlarda kaldım, belki bu akşamda kalırım çünkü yarın doktora gideceğiz beraber. Doktordan sonra da Beykoz'da bir yere iş görüşmesine gideceğim, bakalım ne olacak. Cumada İmesin orada bir yere gideceğim. Zannedersem iki yerde ufak çapta yerler, yani benim istemeyeceğim türde yerler ama ummadık baş taş yarar derler. Gidince göreceğim artık nasıl olduğunu...
Herneyse şimdi misafirlerimiz geldi, sonra yine yazarım. Aşkım bitanem canım herşeyim seni çok seviyorum ve çok özledim...

Pazartesi, Mayıs 08, 2006

Selamlar

Arkadaşlar merhaba,
Öncelikle sıkı takipçime çok yüklenildiğini düşünmekteyim. Şunu belirtmeliyim ki ben bu blogu Hüseyin askerden geldikten sonra devam ettirmemeyi düşünürken, benim sıkı takipcim olan (yani merhaba Selincim diye başlayan) kişi bir gün bana bu blogun Vatan gazetesinde çıktığını söyledi ve yeni haberlerimizi beklediğini söyledi, bende onun üstüne yazmaya devam ettim. Bugün burada yazıyorsam onun payı büyüktür, hemen belirtmek istedim.
Bir daha yinelemek istiyorum ki bu blogda tartışmaların olması cidden canımı çok sıkıyor. Ben burayı mutluluğumu, sevgimi Hüseyin'imle paylaşmak için başlattım ama lütfen beni üzecek yorumlar yazmayınız. Tartışmak için bir sürü forumlar var, oralara girip istediğiniz konuda tartışabilirsiniz arkadaşlar. Sizlerin bu blogu okuması ve beğenmesi cidden çok hoşuma gidiyor ama birde şu ufak tefekte olsa tartışmalarınız olmasa.
Herneyse Hüseyin'imle Cumartesi beraberdik ve yine çok mutlu, huzurlu, neşeli saatler geçirdik. Beraber Natilusa gittik ve Mission Impossible 3 'yi seyrettik, ben beğendim. Bence epeyi bir heyecanlıydı, zaten aksiyon filmelri hep sevmişimdir. Bu filmler biraz abartı olsa da yine heyecan verici ve sürükleyici olduğu için beğeniyorum ben. Bir dahaki sefere İçerideki Adam'a gideceğiz, çok güzel diye duymuştum. Bu arada gitmeyenler için Buz Devri 2 süperdi, tavsiye ederim animasyon sevenlere...
Aşkım bitanem seni çok ama çok seviyorum. Bu arada bugün bizim 16. ayımız bitti. Her geçen 16 ay için Aşkıma çok teşekkür ederim. Hepsi birbirinden güzeldi ve ben her geçen gün onu daha da çok seviyorum...

Perşembe, Mayıs 04, 2006

Yorumlara...

Nete öylemesine girmiştim ama yorumlarınıza cevap yazmadan dayanamadım, öncelikle Amerika ve Avrupa konusunda yanlış anlaşılmışım hemde en sıkı takipçim tarafından. Tabiki Amerika ve Avrupa daki herkes için bencil demedim. Çoğu öyleler diye düşünüyorum, senin Arnavut olman benim senin için de aşktan anlamadığını düşünüyorum demek değil. Bu arada her Türk de aşktan anlıyor gibi bir genelleme yapamam. Ama genel olarak sevgiye önem verildiğini söyleyebilirim.
Bu konuya açıklık getirdikten sonra iş konusunda yine hüsrana uğradığımı söylemek istiyorum. Geçen gün gittiğim görüşme malesef olmadı ve ben çok ama çok üzgünüm.
Onun dışında arkadaşlar çok rica edeceğim, burası tartışabileceğiniz bir forum olarak hazırlanmadı. Bu aralar sinirlerim çok bozuk olduğu için cidden bu tarz yorumlar okumak istemiyorum. Bu blog aşk ve sevgi üstüne.
Aşkım'ın yemeğe çıkması konusunda bir yorum yapılmış ama bence epeyi komik bir yorum, kızmadım yani. Hüseyin'in yemeği iş yemeğiydi ve beylerleydi. Bayanlarla olsa da ben Hüseyin'i asla böyle bir konu da kıskanmam. Ben kendime ne kadar güveniyorsam ona da o derece güveniyorum yani siz rahat olur. Güvensiz bir ilişki değil bizimkisi...
Aşkım şu zor günlerimde yanımda olduğun için, her ağlamam da bana çok güzel destek olduğun için, benim olduğun için çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum bitanem

Çarşamba, Mayıs 03, 2006

Yorumlara İstinaden

Bir önceki yazıma yapmış olduğunuz yorumlar için çok teşekkür ederim. Sanki günden güne okur sayısı artıyormuş gibi geliyor bana. Okur sayısını tam bilemesem de yorum yapan sayısı gerçekten de epeyi bir arttı. Türklerin aşka ne kadar önem verdiğini ve gerçekten aşksız hayatın anlamsız olarak düşünüldüğünü çok iyi anladım. Aşka ve gerçek sevgiye bu kadar önem veren bir toplum olduğumuz için bir kere daha Türk olmamla gurur duydum. Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama bence çok alakalı. Amerikada veya Avrupa ülkelerinde sevgi bizdeki gibi ilk sırada değil. Amerika da bencil, kendilerinden başkasını düşünmeyen, çıkarcı, yalancı insanlar var. Malesef hemen hemen tüm gençlerin özendiği Amerika ve Avrupa hiç öyle özenilecek gibi değil, aksine onların bizden özenmesi gereken çok şey var. Bu konuda bir sürü şey yazılır ama bu blogun amacı bu konular değil.
Hemen Hüseyin'ime döneyim ve onu ne çok sevdiğimi hatırlatayım. Dün akşam 9 gibi bize geldi ve babamın işleriyle ilgili birileriyle görüştüler. O sayede bizde görüşmüş olduk ama bu akşam görüşemeyeceğiz çünkü onun işiyle ilgili birileriyle yemeğe çıkacaklar. Yani geç saatte ancak evine gider. Bugün buraya birşeyi daha yazıp son vereceğim yazıma.
Bugün çok istediğim bir yere iş görüşmesine gittim, inşallah olur. Lütfen benim için dua edin.
Aşkım bitanem seni çok ama çok seviyorum. Sen benim hayatımın aşkısın...

Pazartesi, Mayıs 01, 2006

Söze 20 Gün Kala...

Uzun zamandır buraya yazmama rağmen yorum gelmemesi artık blogumun ilgi görmediği izlenimini verdi bana. Kimse merak etmesede ben yine de yazmaya karar verdim. Bir de şöyle bir şeye karar verdim; ben buraya belli olduğu zaman nikah tarihini, saatini yazacağım ki bu blogu okuyanlar ve yorum yazanlar nikahımıza gelebilsinler ve o mutlu günümüzde yanımızda olabilsinler. Tabi gelmek istemeyebilirsiniz ama ben yine de yazmayı planlıyorum. Bilindiği üzere 20 Mayıs'ta istemeye gelecekler yani sözlenmiş olacağız (bana göre çok gereksiz hem söz hem de nişan ama annem isteme olmadan olmaz dedi), 3 Haziran'da da nişanlanacağız.
Onun dışında ne gibi gelişmeler var hayatımızda hemen anlatayım, geçen hafta Hüseyin'in Romanya'da yaşayan dünya tatlısı kuzenleri Melek ve Meral'le beraberdik. 22'sinde İstanbul'a geldiler ve süper bir hafta geçirdik beraber. Cumartesi akşamı dördümüz Çamlıca tepesindeydik, Pazar günü Hüseyin'in ablası Didem'de kahvaltıdaydık (epeyi kalabalıktık), öğleden sonra Aliler'de mangaldaydık, Pazar akşamı da Taksim'deydik. Salı günü kızlarla salı pazarını 6 saat gezdikten sonra akşamında Hüseyinler'de yemek sonra da Moda da dondurma.... bir iki program daha cumartesiye kadar. Kuzenler Cumartesi 17.00 de yola çıktılar ve gittiler malesef :(
Kızlardan biraz bahsetmek istiyorum çünkü uzun zamandır tanıdığım en sıcak insanlardı. Sanki kırk yıllık arkadaşmışız hatta kuzenmişiz gibi davrandılar bana. Zaten yanlarında bir sürü hediyeyle gelmişler ve sürekli gülümseyen yüzleriyle geçen haftamızı gerçekten çok mükemmel geçirmemizi sağladılar. Buradan onlara çok teşekkür etmek istedim. Kızlar buraya hep gelin, ben sizi çok sevdim :)
Bu haftasonunun bir diğer programı ise hep gittiğimiz kuzenim Esra, manevi abim Özgür ve yeğenim Koraylardı. Yine çok güzel bir haftasonu geçirdik (herzamanki gibi). Esracığım ve Özgürcüğüm herşey için çok teşekkür ederiz, herşey her zamanki gibi kusursuzdu, iyiki varsınız.
Kısacası güzel günler geçiriyoruz, hemde bu kadar sıkıntımız olmasına rağmen. Sıkıntılarımız bilindiği üzere, benim işsiz olmam, iş bulamazsam evlenemememiz, Hüseyin'in işlerinin daha da bir düzene girmesini beklememiz gibi...
Şimdilik benden bu kadar, Aşkım bitanem sevdiğim sevgilim herşeyim seni çok ama çok seviyorum. Sen benim herşeyimsin ve her zaman öyle kalacaksın...

Cuma, Nisan 21, 2006

Dünkü Yoruma Cevaben...

Dün ve daha önceki günlerde de yorum yazan ama adını bilmediğim blogumun sıkı takipcisi, öncelikle beni çok iyi anlamışsın yine. Güzel yorumların için çok saol. İnsanlar her iyinin arkasından kötünün geleceğine alışmışlar ve ben birşey yazmayınca hemen kötüyü akıllarına getirip, bizim ayrıldığımızı düşünmüşler. Aslında Hüseyin'in askerliği bitince hiç yazmayacaktım ama gelen yorumlar üstüne tekrar yazmaya başladım. Ayrıldığımız konusundaki yorumları ben patavatsızlık olarak görmüyorum, bu kadar uzun zaman benden ses çıkmayınca kötüyü akıllarına getirmişler ama aman Allah korusun.
Düşüncelerim ve yazdıklarım gerçekten çok samimi, ne hissediyorsam onu yazıyorum. Zaten hissetmediğim birşeyi yazmamın da anlamı yok bence.
İş konusundaki soruya gelince, Kasımdan beri işsizim, ingilizce konusuna gelince liseyi ve üniversiteyi ingilizce okudum ama zorunlu olmadıkça konuşmam, sevmem. Lisede ikinci dilimde almancaydı ama aradan çok sene geçtiği için unuttum sayılır ama biraz üstüne düşsem hatırlamakta zorlanacağımı düşünmüyorum.
Az evvel Hüseyin'imle konuştuk, o şuanda ofiste çalışıyor, bense ablamların evindeyim, bebek uyandığı için daha fazla yazamayacağım. Yani şimdilik bu kadar.
Aşkım seni unuttum sanma, sana birşeyler yazmadan bitirmem. Seni çok ama çok fazla seviyorum :)

Perşembe, Nisan 20, 2006

Yoğun İstek Üzerine...

Blogumu takip edenlere ve yorum yazanlara hemen cevap yazayım dedim. Bizim ayrıldığımızı neden düşündünüz hiç anlamadım. Ben yazmıyorum çünkü bu blog Hüseyin yanımda yokken askerdeyken günlük şeklinde başlamıştı. O burda yokken ben neler yaptım, onu nasıl özledim onları yazmıştım. O askerden geldikten sonrada yazmayacaktım ama bu kadar ilgi olunca tekrardan yazmaya karar verdim. Yeni havadisleri yazacağım ama eskisi gibi hergün yazmayacağım çünkü sevgilim artık yanımda ve onu ne zaman istersem görebilirim.
Neden evlenmemizi ve nişanlanmamızı geciktirdiğimize gelince hem benim hala iş arıyor olmam hemde yeğenimin dünyaya gelmesi. Bizim biran önce evlenebilmemiz için benim acilen bir iş bulmam lazım. Okuldan mezun olunca hiç böyle problemler yaşayacağımı düşünmemiştim ama elektronik mühendisi olmak iş bulmak için yeterli değilmiş meğer. Yani kısacası önce iş sonra evlilik olacak...
Neyse şimdilik bu kadar yazıyorum, sonra yine yazacağım ve yakında yeni resimlerimizden koyacağım (bir yorumda böyle bir istek vardı da)
Aşkım sana da bir iki şey söylemeden bitirmeyeceğim bugünkü yazımı; seni her geçen gün daha fazla seviyorum, iyiki varsın bitanem ve iyiki benim sevgilimsin...

Çarşamba, Nisan 19, 2006

Yeni Gelişmeler

Öncelikle buraya yorum yazanlara ve bu blogu takip edenlere teşekkür ederim. Bu blogu yaparken okunacağını veya böyle dikkat çekeceğini hiç düşünmemiştim. Yorumlardan bir kısmına hemen cevap yazayım. Hüseyin'in askerden gelip gelmediği sorulmuş; 18 Ocak'ta geldi ve biz bu yılın sonuna doğru evleneceğiz inşallah. Ayrılıp ayrılmadığımız sorulmuş; aman Allah korusun, hala beraberiz ve çok mutluyuz (aman maşallah). Benim buraya az yazmamın sebebi yeni teyze olmuş olmam ve tüm vaktimi o küçük bebeğin alıyor olması.
Onun dışında havadis olarak, isteme gününü 20-21 Matıs olarak nişanı da 3 Haziran olarak düşünüyoruz. Bebeğin geç doğması bizi biraz geciktirdi. Gayet iyi gidiyor ilişkimiz. Ben onu her zamanki gibi hatta daha da fazla seviyorum.
Buraya bazıları şöyle yorumlar yazmışlar; Hüseyin Selin'in değerini bilsin. Bence yanılıyorlar, asıl benim sevgilimin değerini iyi bilmem lazım (ki biliyorum) çünkü benim sevgilim dünyanın en mükemmel sevgilisi, en kusursuz insanı, en bulunmaz dostu, en....
Aşık seni çok çok çok seviyorum ki sen bunu zaten çok iyi biliyorsun.
Şimdilik bu kadar...