Perşembe, Mayıs 18, 2006

Söze 2 Gün Kala

Öncelikle uzun zamandır yazamadığım için çok üzgünüm, yine işler güçler derken burayı epeyi bir ihmal ettim (ama sevgilimi ihmal etmedim). Pazartesi amcam ve yengem geldiler ve günlerdir biz ablama gitmiyoruz onlar bize geliyor. Dolayısıyla bu aralar yoğunum. İş konusuna gelince henüz bir gelişme yok malesef. Hala arıyorum, bu hafta 2 tane ilan bulabildim sadece. 2 tane çünkü ben her ilana başvurmuyorum. Elektronik mühendisi epeyi bir aranıyor fakat onlardan 3 tanesi erkek arıyor, 5-6 tanesi satışcı arıyor. Kısacası benim beğeneceğim ilan sayısı çok aza iniyor. Ben ciddi ciddi elektronik mühendisliği yapmak istiyorum ama bu gidişle zor gibi görünüyor. İllahaki mühendislik yapmak istememin sebebi okulu bitirebilmek için çok uğraştım ve boşuboşuna mühendislik eğitimi almadım ve bunu kendime ispat etmek istiyorum. Herneyse bu konuda ki düşüncem bu şekilde...
Hüseyin'ime gelecek olursam, bu aralar onun da canını sıkmaktan başka birşey yapmıyorum. İnsanlar benim canımı sıktıkça bende en yakınımdakine saldırıyorum galiba, daha doğrusu ben ağladıkça onunda canı sıkılıyor. Yani herşey göründüğü gibi süt liman değil. Evlenmek üzere olan herkese bu tarz karışmalar olurmuş ama bize yapılan benim çok sinirlerimi bozuyor. Bende sürekli ağlıyorum ve Hüseyin'imi üzüyorum istemeden de olsa. Hemen kısaca ne olduğunu yazayım, her kafadan bir ses çıkıyor ve benim ailemden kişiler benim için endişelendiklerini öne sürerek Hüseyin'imi eleştiriyorlar. Bende tabiki buna çok üzülüyorum. Benim sevgilimi, benim sevdiğim, benim eşim olacak dediğim kişiyi kimse eleştiremez hemde bu eleştiri ben o ortamda yokken, dedikodu boyutunda ise bu hiç olamaz... Yazdıkça sinirleniyorum o yüzden bu konuyu burada kapatmak istiyorum. Eğer sinirden yanlış yazdıysam cümle düşüklüğü olduysa affola.
Biraz da güzel konulardan bahsedeyim; 2 gün sonra yani bu Cumartesi beni istemeye geliyorlar ve ben tabiki çok heyecanlıyım. Yine kızarıp bozaracağım kesin. Dün annemle hazırlıklara başladık, su böreği, baklava, dolma, kurabiye, salata, poğaça,... gibi şeyler yapacağız, ancak yetiştiririz. Demin anlattığım problemler olmasa bu heyecanlar çok zevkli ama uzaktan da olsa akrabaların karışması cidden insanın canını çok sıkıyor. Kısacası bu haftasonu sözlenmiş olacağız ve insanlar ne konuşurlarsa konuşsunlar biz evleneceğiz. Aslında insanları takan biri değilimdir ama insan yinede üzülüyor işte. Cumartesinin resimlerini buraya en kısa zamanda koymaya çalışacağım.
Aşkım bu aralar istemeden de olsa seni de üzüyorum, çok özür dilerim. Seni herşeyden çok seviyorum. Sen benim biricik müstakbel eşimsin...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba Selincim,

Öncelikle seni çok ama çok kutluyorum, ve umarım ki bu sonsuz güzel bir beraberliğin ilk adımı olur sizin için!
Seni unuttum sanma ama son 5 gündür şirketimin bulunduğu fuarda olduğum için nefes alma zamanım bile olmamıştı.
Daha evvel ki yazınla ilgili sana diyebileceğim tek şey şu: İnsanlara kulak verme,aşkına sahip çık.Bazı insanlar sadece dedikodu yapmak için yada başkalarının hayatları hakkında yorum yapmak için yaşarlar , hayatlarındaki boşluğu doldurmak için.Ya onların ağzını kapatacaksın yada kulaklarını kapatıp yoluna devam edeceksin.Sana ikinci yollu önereceğim tabii canını sıkmaman için.Tabii Hüseyini de .Birbirinize sahip çıkın ve boşu boşuna üzmeyin.Ayrıca her türlü üzüntüyü karşındakinize her zaman anlatmayın , belki onun da canı sıkındır o anda.Bu ilişkinizi yıpratmasın boşu boşuna.Size çok mutluluklar diliyorum ve lütfen bir an evvel bize haberleri yaz fotolarla beraber.Bir asır oldu sizin yeni fotolarınızı bekleyeli:)

Sevgiler,
Angelheart